40 Su Değirmeni ile Ünlü Gürpınar'ın Son Değirmencisi de Hayatını Kaybeti!
Van'ın Gürpınar ilçesi Değirmendüzü Mahallesinde bulunan Tarihi 40 Değirmen (Çıl Aş)'in son Değirmen Ustası Mustafa Yılmaz dün (23.03.2024) hayatını kaybetti.
Mustafa Yılmaz'ın hayatını kaybetmesi ile Gürpınar'ın meşhur 40 Su Değirmeni yetim kaldı.
40 Su Değirmeni (Çıl Aş) Nedir?
Van ilinin un fabrikaları olarak tarihe imza atmış yaklaşık 3500 yıllık bir geçmişi olan ve birkaç metre aralıklarla duran değirmenler Başbulak (Serekani) mevkisinde çıkan su ile beslenmekteydi.
Tarihi Şamran Kanalı ile birlikte inşa edilen değirmenler yüzyıllar boyunca aktif bir şekilde insanlığa hizmet vererek birer geçim kaynağı olmuştu.
Gürpınar tarihi açısından önemli ber yere sahip olan bu değirmenlerde bazı günler yaklaşık her bir değirmen 200 teneke buğday öğütür ve bazen de yoğunluktan dolayı 15 gün sonrasına bile randevu verirlirdi.
Bir dönemin üretim ve geçim kaynağı olan değirmenler maalesef şimdi garip, yıkık, kaderine terkedilmiş durumda.
Günümüzde 40 değirmenden sadece 1 tanesi faal halde bulunmaktaydı.
İlerlemiş yaşına rağmen Değirmendüzü Mahallesi'nde Ermenierden kalma tarihi su değirmenini 70 yıldır döndürmeye çalışıyordu.
70 yıldır her sabah evinden çıkarak tarihi değirmenin yolunu tutan Yılmaz, 'Taşıma su ile değirmen dönmez' atasözünün aksine beton kanallar aracılığıyla getirdiği suyla değirmenin çarkını döndürüyordu.
Usta Değirmenci TRT Belgesel'e Konuk Olmuştu
İşte O Belgeselden Kesitler:
Gelişen teknolojiye rağmen yıllardır tarihi değirmeni ayakta tutan Mustafa Yılmaz'ın en büyük kaygısı, kendisinden sonra gelen kuşağın tarihi değirmeni çalıştıramayacak olması.
Çevresinde "usta değirmenci" olarak tanınan Yılmaz, 13 yaşından beri değirmende çalıştığını söyledi.
Bu işi dedesinden öğrendiğini ve çocukluğundan bu yana un öğüttüğünü anlatan Yılmaz, ilçede bulunan 39 değirmenin teknolojiye yenik düştüğünü belirtti.
Yılmaz, teknolojinin gelişimiyle devreye giren elektrikli değirmenlerin insanları hazır un kullanmaya yönelttiğini, bu nedenle su değirmenlerine ilginin her geçen gün azaldığını kaydetti.
Ömrünü değirmende geçirdi
Yöre halkının önceki yıllara göre su değirmenini daha az tercih ettiğini anlatan Yılmaz, "Eskiden elektrikle çalışan değirmenler yoktu. Bu nedenle değirmenler sadece suyla çalışırlardı. Bazı günler yaklaşık 300 teneke buğday öğüttüğümüz olurdu. Bazen 15 gün sonrasına bile randevu verirdik. Gece gündüz çalışmamıza rağmen yetiştiremiyorduk." diye konuştu.
Yılmaz, insan gücüyle çalışan değirmende bir ömür geçirdiğini anlattı.
Eskiden çevre ilçeler, köyler ve hatta İran sınırındaki köylerden bile insanların buğdayını öğütmek için değirmene geldiğini aktaran Yılmaz, "Kışın bile çalıştığımı hatırlıyorum. Eskiden daha bereketliydi. Şimdi ise o bereket kalmadı. Herkes rahata alıştı. Gücüm yetse kendim hamur yoğurur, ekmek pişiririm ama yaşım geçti. Bu işi çocuklarıma bırakmak isterdim ama çocuklarım bu işten hiç anlamazlar. Hepsi gelse, bir teneke buğdayı bile öğütemezler. Çünkü nasıl çalıştığını bilmiyorlar." dedi.
Mustafa Yılmaz'ın eşi Pakize Yılmaz ise kendisinin 55 yıldır eşine yardım ettiğini, geçimlerini değirmenden elde ettikleri gelirle sağladıklarını söyledi.
Eşine her zaman yardımcı olmaya çalıştığını dile getiren Yılmaz, "Hayatım boyunca bir yandan çocuklarımı büyüttüm bir yandan da değirmende eşime destek oldum. Çalışan demir pas tutmaz. Bizler de yıllardır çalışarak ayakta durmaya çalıştık. Eskiden zahmet vardı ama sağlıklıydık. Sürekli çalıştığımız için hastalık nedir bilmezdik." diye konuştu.
Mustafa Yılmaz'ın yeğeni Mehmet Sıddık Yılmaz da eski fonksiyonu kalmayan tarihi değirmenlere artık insanların fazla ilgi göstermediğini vurguladı.
Tarihi değirmenlerin ayakta tutulması gerektiğini belirten Yılmaz, değirmen kültürünün kaybolmaması için çalışma yürütülmesini istedi.