Mizah

Vanlı Olmayan Anlamaz

Abone Ol
Açık Ekmek Arası Gıymali Listenin bir numarası  elbette bu gıda. 90’lı yıllarda çocuk olan Vanlılar için anlamı büyük. Yoksullukla yoksunluk arasında bi yerde, Atatürk Lisesi civarında... Miktarında hiçbir değişme olmayacağını bile bile ‘Abe bol zebzeli olsun’ umuduyla... Olsun be Salih Abe; açız, ergeniz ve korkunç bir şekilde karbonhidrata ihtiyacımız var. Üçüncü sınıf lokantana gurban besle bizi. “O Misafirdir Abe” Misafirperverlik her Vanlının ata sporudur. Van’da misafir, bulduğunu değil umduğunu da değil onu misafir eden Vanlının bile nadiren yiyebildiğini yer. Çünkü misafirdir. Yetişkin bir Vanlı, hesap ödemeye niyetlenen misafiri, kafasına tandır evi vurmak suretiyle etkisiz hale getirir ama yine de o hesabı ödetmez. ‘Abe o misafirdir’ denildiği anda zaman durur, misafirin sesi moleküler düzeyde parçalanarak atmosferde yok olur, kasadaki şahıs misafiri görmez ve 4. Ulusal Vanlı manifestosunda alınan kararlar gereği misafirin parasını geçersiz sayar. Akşamüstü Zırtları Bir çeşit Vanlı terapisi. Günün yorgunluğunu atmanın en naif hali çünkü... Zırt... Literatürdeki gastronomik karşılığının dışında; masum yalan. Cırığı çıkıncaya dek çalışan Vanlı eril birey, günün sonunda bünyesinde biriken zırtları kusmak için  arkadaşlarıyla bir araya gelir. Mekan, çoğu zaman çayının lezzetini salaşlığından alan bir kahvedir. Her Vanlı gün içinde muhtelif zırtlar atar ama bu onu ‘zırtçı’ yapmaz. Zırtçılık çok az sayıda Vanlıya isabet eden müstesna bir payedir. Tandır Taptapası İlk duyulduğunda kulağa  Nijerya’lı defans oyuncusu gibi gelen ‘Taptapa’ Van kadının tandır evinde yoğun bir şekilde maruz kaldığı karbondioksit nedeniyle vuku bulan ruh halinin ekmeğe sanatsal bir dokunuş olarak sirayet etmesidir. Taptapanın üzerindeki her irili ufaklı kabarcık Van kadının acılarını anlatır. Hayat zordur evlatlar zaten çok çalışıp yorulmaktadır, biraz daha az çalışsalardır, analarının dizinin dibinde daha çok  kalsalardır, varsın Van anasının ciğerleri harap olsundur, buna değerdir. Mevzuyu Şor Etmek Yer kent oteli civarında tahta sandalyeli bir kahve(ahşap demiyorum dikkat ederseniz, zira ahşap tahta nın yanında hafif batı müziği gibi kalır, tahta arabesktir)... Saat sabahın 7 si... Verniğini organik Vanlı hacı vücudundan alan tahta masanın üstünde gaymaxlı çay, sıcak açık ekmek ve otlu peynir... Bir mevzu var ki derin... Ama fekat mevzunun en hararetli anında uykusuzluktan mütevellit sorulan ergoz bir soru bu bir grup Vanlının bütün ahengini bozmakta... Bir mevzu şor olduktan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz, bunu bütün Vanlılar bilir. Sitedeki diğer yazıları  için Tıklayınız