Van Haberleri

Van'ın Bitmeyen Çilesi!

Abone Ol

Van'ın Bitmeyen Çilesi!

Van'daki Arıtma Tesisinden yayılan koku arşı aldı, Vatandaş civarda oturamaz oldu!

2021 Eylül ayında Büyükşehir Belediyesi tarafından Van Gölü'nü kirlilikten arındırmak amacıyla başlattığı balçık ve dip çamuru temizlik hızla devam ediyor. Yeni arıtma tesisinin devreye alınma süreciyle birlikte yapılan çalışmalarda şu ana kadar 500 bin metreküp dip çamuru çıkarıldı. Van Gölü temizliği kentin tamamından destek görmesine rağmen temizlik sonrası Van İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi civarında artan koku ve çıkarılan dip çamurunun yine gölün birkaç metre ötesindeki alana boşaltılması tartışma konusu oldu.

Dünyanın en büyük sodalı gölü ve Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nde yaşanan kirlilikle ilgili çalışmalar devam ediyor. Van Gölü'nü kirlilikten kurtarmak ve gelecek nesillere daha temiz bir şekilde bırakılması için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı desteği ile Büyükşehir Belediyesi tarafından yoğun bir çalışma sürdürülüyor. Bir yıl gibi süredir devam eden çalışmalarda ciddi aşama kat edilirken son olarak bir açıklama yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Van Gölü’nden 500 bin metreküp dip çamuru çıkarıldığını belirtti. Yapılan çalışmaların boyutu bu açıklama ile ortaya çıkarken yeni arıtma tesisinin devreye alınması ve dip çamuru temizliğine rağmen Van’da kötü kokudan kurtulamadı.

Eski ve yeni arıtma tesisinin bulunduğu alanda etrafa yayılan koku Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ni bile aşarken, civarda oturan vatandaşlar kokudan dolayı oturamaz oldu. Öte yandan çıkarılan dip çamurunun iş makineleriyle arıtma tesisi civarındaki alana dökülmesi olay oldu. ÇED raporu olmadan yine göl yakınına dökülen ve ciddi koku yayan dip çamurunun bölgeye dökülmesi ciddi bir sorun yaratırken, o alana her gün onlarca kamyon gölden çıkarılan dip çamurunu ve atığı dökmeye devam ediyor.

BİR TARAFTAN TEMİZLENİYOR AMA…

Son dönemlerde temizliği ve kirlilikten kurtarılması için yapılan çalışmaları ile gündemden düşmeyen Van Gölü, buna rağmen olumsuzluklarla gündeme gelmeye devam ediyor. Geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın resmi törenle açtığı İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi, ardından çıkarılan ‘Van Gölü havzası koruma eylem planı’na rağmen göldeki kötü koku ve kirlilik sorunu bitmedi. O günden bugüne plan çerçevesinde kanalizasyon atıklarından kaynaklı birikmiş olan dip çamuru temizleme işlemi sürerken, gölden çıkarılan bataklıkların ise Tuşba Belediyesi ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi arasındaki sahile dökülmesi tepkileri beraberinde getirdi.

Tam kapasite çalışmayan eski arıtmanın devrede olduğu dönemde bile olmayan ciddi bir koku kentte yayılmaya devam ederken, geçtiğimiz yıllarda sadece arıtma tesisinin olduğu alanda bulunan koku, Bardakçı köyü, Kalecik gibi alanlara ulaştı. Kokunun çekilmez olduğu süreçte kamyonlarla sahile dökülen dip çamuru, yaydığı koku ve civarda yarattığı çevresel sorunlar gündem oldu.

ÇED RAPORU YOK İDDİASI!

Şehrivan’ın edindiği bilgiye göre yine Büyükşehir ve VASKİ mülkiyetinde olan bir alana dökülen dip çamurunun yaratacağı çevresel sorunlar düşünülmeden hareket ediliyor. ÇED raporu alınmadan Van Gölü’ne yakın bir alana dökülen dip çamurunun ileride göl ve kent açısından ciddi bir tahribat yaratıp yaratmayacağı bilinmeden çalışma sürerken, çıkacak olası bir karar ile de bu alandaki atıkların yeniden toplanması gerekiyor. Bu belirsizliğe rağmen her gün onlarca kamyon, on binlerce metreküp atığı ve çamuru sahile döküyor.

KOKU ARŞI ALDI

Dip çamuru birlikte gölün kirlilikten kurtulması için umut vermesine rağmen dip çamurunun sahile dökülmesi ise civardaki kokuyu kat be kat arttırdı. Civardaki vatandaşların kokuya dayanamaz hale geldiği süreçte, arıtma tesisinin olduğu alandan yayılan koku onlarca kilometrelik alanda bile hissedilir oldu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi akademik ve idari personelinin de son dönemlerde gündemi olan ve konutlarda kalmakta güçlük çekmesine sebep olan koku için dört bir yandan tepki yükselmeye başladı.

Bu tepkilere rağmen kokunun sebebi ve çıkarılan dip çamurunun sahile dökülmesi konusunda resmi bir açıklama ve değerlendirme gelmezken, vatandaşlar sorunun çözülmesi için ses yükseltmeye başladı.

KALÇIK: GÖLDEN ÇIKARILAN ÇAMURUN TEKRAR SAHİLE DÖKÜLMESİ YANLIŞ BİR UYGULAMADIR!

Van Gölü temizliği için yürütülen dip çamur temizliği için önemli açıklamalarda bulunan ÇEVDER Başkanı Ali Kalçık, “Van Gölü’nde çıkarılan bataklık evlerimizin önüne dökülüyor. Oradaki koku da herhangi bir doğal kokudan dolayı çıkmıyor. Hele ki akşam vakitlerinde kokudan dışarda bile durulmuyor. Dip çamur temizliği yapılan alanlarda havadan dolayı koku çıkmaz.

Orada ciddi anlamda bir koku sorunu var ve bunun nedeni de dip çamurdan çıkarılan pisliklerin kentin içine dökmelerinden kaynaklanıyor. Bu yanlış politikalar için yılladır açıklama yapıp çağrıda bulunuyoruz. Gölden çıkarılan bataklıkların tekrar sahille dökülmesi ve insanları pis kokulara maruz bırakmak yanlış uygulamadır.” Dedi.

“DİP ÇAMUR TEMİZLİĞİ MEVZUATA UYGUN DEĞİL”

Gölü’nün duyarsızlıktan kaynaklı kirlilik yükünün çok fazla olduğunu ve arıtmanın tam kapasiteli çalışmamasından kaynaklı ciddi bir dip çamuru biriktiğini aktaran Kalçık, “Dip temizleme işleminin özellikle de Tuşba-Edremit ilçeleri arasındaki 20 kilometrelik alanda büyük bir titizlikle yapılması gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan işlemin mevzuata uygun değil.

İlgili bakanlığın bu konuda bir mevzuatları var. Göldeki dip çamurunu temizlemek için önce gölün içine molozlardan, çeşitli hafriyatlarla yol yapıldığını ve sonrasında da kepçelerle gölün dibinde temizleme işlemine geçilmesi tamamen yanlış bir uygulamadır.” Şeklinde konuştu.

“DÜNYANIN HER TARAFINDA DİP ÇAMUR TEMİZLİĞİ YAPILIYOR”

Van Denizi’nin birinci sorununun dip çamur temizliği olduğunu belirten Kalçık, devamında şunları kaydetti: “Van Gölü yıllardır pislik akıyor ve bunun temizliği de bu kadar kısa mesafeden oluşmuyor. Sadece sahil kenarlarından biraz uzak mesafeden yapılan çalışmalar gölü kurtarmaz. Dünyanın her tarafında dip çamur temizliği yapılıyor. Önce dip çamur tespit ediliyor ve daha sonra çıkarılan çamur da kentin ortasına değil daha uygun olan yerlere dökülüyor.

Bu çalışmaları da art niyet olarak tanımlıyorum.” Çok ciddi paraların aktarıldığı çalışmaların yanlış olduğunu kanaatindeyim diyen Kalçık, “Her gün binlerce metreküp dip çamur temizliğinin yapıldığı söyleniliyor. Bu çalışmalarda 400 metre civarında yapılıyor. 13.9 kilometrelik alanda dip çamur temizliğinin yapılması gerekiyor. Denizin içinden sahile doğru bir çalışmanın yapılması gerekiyor.

Denizin içine doğru yapılan yol zaten başlı başına bir kirlilik yaratıyor. Belediyenin önemli bir kaynağının aktarıldığı çalışma hem yanlış işleniyor hem de çıkarılan pislikler tekrar sahil kenarına dökülüyor. Arıtma ve üniversitenin olduğu alana bataklıklar dökülüyor. Özürleri kabahatten büyük. Denizden çıkan kanalizasyon pislikleriyle dolgu olmaz. Yapılacak parkın etrafında hiçbir canlı yaşamaz.” İfadelerini kullandı.

RESMİ KANALLAR İSE “KİRLETMİYOR” DİYOR!

Öte yandan geçtiğimiz günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum tarafından yapılan Van Gölü temizliği açıklamasının akabinde Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Su ve Toprak Yönetimi Daire Başkanı Menderes İşçen de Van Tuşba sahilinde çalışmalara değinmişti. Hali hazırda Büyükşehir’e ait alana dökülen dip çamurunun millet bahçesinde toprak iyileştirici olarak kullanılması planlandığını söyleyen İşçen, ÇED raporu olmamasına rağmen ve ciddi bir ağır koku yayan o dip çamuru ile ilgili şu ifadelere yer vermişti:

“Çıkarılan çamur herhangi bir tehlike içermiyor. Döngüsel ekonomi ilkelerine uygun olarak bu dip çamurunun toprak iyileştirici olarak kullanabileceğini belirledik ve buna paralel olarak da yine aynı sahilde dip taraması çalışması yapılan yerin arka tarafına Bakanlık tarafından bir millet bahçesi yapılması planlanıyor. Buradan çıkacak olan dip çamurunun millet bahçesinde toprak iyileştirici olarak kullanılması planlanmaktadır. Aynı zamanda yine tehlikesizlik özelliğinden dolayı da Van ili içerisindeki bazı bölgelerde dolgu malzemesi olarak da kullanılabileceğini düşünüyoruz.”

ŞEHRİVAN GAZETESİ (ORHAN SAĞLAM-ŞABAN BEYAZSAÇ)